Küresel nesnelerin interneti pazarının büyüklüğü 2027’de 525 milyar dolara ulaşacak. Peki buradaki tetikleyici unsurlar neler? İşte yanıtı.
Nesnelerin interneti (Internet of Things – IoT) harcamaları 2021’de bir önceki yıla göre yüzde 22,4 artarak 158 milyar dolara ulaştı. IoT pazarına dair geleceğe dönük makro rüzgarlar arasında yapay zeka, bulut ve 5G gibi teknolojilerin yanı sıra şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada oynadığı rol de bulunuyor. IoT’yi geliştiren diğer faktörler arasında artan girdi fiyatları, yoğunlaşan kalifye çalışan sıkıntısı ve devam eden çip tedariğine dair sorunlar da yer alıyor.
Analizler 2021’de Kuzey Amerika bölgesinin en hızlı büyüyen bölge olduğuna (yüzde 24,1) işaret ediyor. Ayrıca proses üretimi en hızlı büyüyen segment durumunda.
Bu noktada IoT Analytics, IoT Pazar büyüklüğünün 2022’den 2027’ye kadar yüzde 22’lik bir yıllık büyüme ekseninde 525 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor. 5 yıllık bu güncel tahmin, önceki yıla göre düşürüldü, zira bir dizi büyüme rüzgarının önceden tahmin edilenden daha derin etkileri oldu; arz kıtlıkları ve kesintiler (özellikle çip konusu), elbette yazılım sektörü için işgücü sorunu öne çıkan unsurlar durumunda. Düşen büyüme tahminlerine karşın IoT, çok sıcak bir teknoloji olmaya devam ediyor. Örneğin 2022 yılı sonunda bağlı IoT cihaz sayısının 14,5 milyar adede ulaşması öngörüsü dikkat çekiyor.
Peki IoT büyüme yörüngesi, ekonomi, politik gelişmeler, çevresel faktörler ve teknolojik ilerleme ekseninde büyük makro trendlerden nasıl etkilenecek?
1- Global ekonomi
IMF (Uluslararası Para Fonu), 2022 için büyüme verilerini yaklaşık yüzde 50 küçültmüştü. Genel güven ve özel tüketimdeki toparlanma beklenenden daha düşük. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali de büyümeyi zedelerken fiyatları artırarak küresel ekonomiye büyük bir darbe indirdi.
2- Artan girdi fiyatları
Enflasyon çoğu ekonomide keskin bir şekilde artıyor. Artan enerji, hammadde ve gıda fiyatları işletmeleri etkilemeye başladı. Yatırım bankası Goldman Sachs, enflasyon konusunda giderek daha fazla endişe duyduğunu belirterek, 2022 için tahminini yükseltti. Artan girdi fiyatlarının kârlılığı olumsuz yönde etkilemesi nedeniyle şirketlerin yatırım alanları kısıtlı, bu da IoT gibi yeni teknolojileri olumsuz etkiliyor. Bununla birlikte, IoT için gümüş bir astar var.
Yakın tarihli IoT Analytics raporu, bir şirketin operasyonlarını iyileştirmeyle ilgili IoT kullanım durumlarının en çok benimsenenlerden biri olduğuna işaret etti. Enflasyon nedeniyle marj baskısı arttıkça, şirketler IoT’yi operasyonlarını iyileştirmek ve maliyetlerde tasarruf sağlayan faaliyetlere yatırım yapmak için bir araç olarak görecekler. Yüksek enflasyonun IoT üzerindeki etkisi bu nedenle bir nebze düşük olabilir.
3- Finansman sorunları
Dünyanın dört bir yanındaki merkez bankalarının enflasyonla mücadele için önümüzdeki aylarda faiz oranlarını önemli ölçüde artırması bekleniyor. Bu artış, yüksek büyüme hızına sahip teknoloji firmaları ve startup’lar için kötü haber, çünkü genel şirket değerlemelerini baskı altına alıyor. İçerideki bazı kişilere göre, VC tarafından finanse edilen şirketlerin değerlemeleri bu yıl şimdiden %20 düştü. Piyasayı alt üst eden iş fikirlerinin ve teknolojilerinin gelecekte yeni fonlar toplaması zorlaşabilir.
4- Kararsız tedarik zincirleri
Tedarik zinciri kesintisi, COVID-19 karantinaları, konteyner kıtlığı ve engellenen Süveyş Kanalı dahil olmak üzere bir dizi faktör nedeniyle 2021 boyunca endişe kaynağı olarak yükseldi. 2021’in sonunda konu, CEO’ların konuştuğu 1 numaralı konu olarak belirlendi.
İlginç bir şekilde, tedarik kesintileri, bazı IoT girişimleri için farklı yönde seyredebilir. Zira CEO’lar, tedarik zincirlerini daha esnek hale getiren akıllı çözümlere büyük yatırımlar yapıyor.
5- Yeni stratejilerin sonuçları
İstikrarsız tedarik zincirlerinin bir sonucu olarak, birçok şirket, gelecekteki olası kesinti durumunda daha fazla seçenek sağlamak için tek kaynaklı tedarikçi stratejisinden çok kaynaklıya geçiyor. Aynı zamanda, hükümetler giderek sarsılan tedarik zincirlerinin etkilerini azaltmak için üretimi yeniden kıyıya çekmeye başladılar. Biden yönetimi kısa süre önce, 2029 yılına kadar “Made in America” etiketli bir ürünün %55’ten %75’e kadar ABD yapımı parçalar içermesi gerektiğini duyurdu. Avrupa da benzer bir eğilim görüyor. ABD ve Avrupa’daki nispeten yüksek işçilik maliyetleri göz önüne alındığında, şirketlerin rekabetçi kalabilmeleri için son teknoloji üretim tesislerine ve Endüstri 4.0’a yatırım yapmaları gerekiyor. Bu itici güç, ortalama ücretlerin nispeten yüksek olduğu ülkelerde yeni, son teknoloji üretim tesislerine yatırım yapılmasına yol açacaktır.
6- Rusya’nın Ukrayna’yı işgali
Genel olarak, Ukrayna’nın işgali tedarik zincirleri, fiyatlar ve güvenlikle ilgili konuları olumsuz yönde etkiliyor. Rusya’ya yönelik yaptırımların, ülkedeki IoT pazar büyüklüğünün artmasını sınırlamanın yanı sıra kısmi etkileri olması bekleniyor. Kaspersky gibi bazı Rus teknoloji şirketleri veya Rus finansörler tarafından desteklenen şirketler (örneğin, Rus kökenli bir oligark olan Abramovich tarafından desteklenen Truphone) bunun etkilerini hissedecektir. Örneğin, Alman Federal Bilgi Güvenliği Ofisi, Almanları ve Alman şirketlerini Kaspersky’nin hizmetlerinden hiçbirini kullanmamaya çağıran bir kamu uyarısı yayınladı.
7- İK sorunları
Şirketler, dijital dönüşüm, yapay zeka, IoT ve bulut projeleriyle ilerlemek için yeterli sayıda yetenekli çalışanı işe almakta ve şirket içi bilgiyi sağlamakta zorlanıyor. IoT Analytics, beceri eksikliğini ve ilgili eğilimleri anlamak için çevrimiçi iş ilanlarını izledi. Temmuz 2021 ile Mart 2022 arasında, “Yapay Zeka”dan bahseden iş ilanları %50, “Nesnelerin İnterneti” (+%41) ve “Bulut” (+30%) son derece hızlı bir şekilde arttı.
8- Avrupa Veri Yasası
2023’te yürürlüğe girmesi muhtemel olan Avrupa Veri Yasası’nın, teknoloji alanındaki rekabet için olumlu etkileri olabilir. Avrupa Komisyonu, müşterilerin (işletmeler ve tüketiciler) farklı bulut veri işleme hizmetleri sağlayıcıları arasında geçiş yapmasına izin veren ve yasa dışı veri aktarımına karşı koruma sağlayan bir yönerge sunmayı planlıyor. Ayrıca, bağlı cihazların kullanıcılarının, şu anda esas olarak üreticiler tarafından erişilebilen, verilere erişmesine izin verecek. Son kullanıcıların daha sonra bu verileri ek hizmetler sunabilecek üçüncü taraflarla paylaşmasına izin verilecek. Bu fırsat, startup’ların ve diğer aktörlerin müşteri tabanlarını büyütmelerine yardımcı olabilir.
9- Sürdürülebilirlik hedefleri
300’den fazla küresel şirket (Mercedes-Benz, Schneider Electric, Uber, Microsoft, Unilever ve Infosys dahil), şirketlerden 2040 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşmalarını isteyen Amazon liderliğindeki bir girişim olan The Climate Pledge’i taahhüt etti. İddialı hedef, şirketlerin önümüzdeki yıllarda karbon emisyonlarını azaltmasını gerektirecek. Bu kapsamda IoT tabanlı enerji yönetimi, yenilenebilir enerji yönetimi ve bağlantılı HVAC gibi sürdürülebilirlik odaklı kullanım örneklerinin yüksek talep görmesi bekleniyor. Sürdürülebilirlik ayak izlerini ölçmek ve ESG hedeflerine ulaşmak için yazılımsal araçlar da gerekli.
10- Fosil yakıt bağımlılığını azaltmak
Hükümetler, şirketler ve bireyler alternatif enerji kaynaklarına yöneliyor. Büyük otomotiv şirketi Ford, filosunun elektrifikasyonunu ikiye katladı. İngiliz Hükümeti, 2030 yılına kadar elektrikli araç (EV) şarj istasyonlarının sayısını on kat artırma sözü verdi. Ayrıca, ağır sanayiler ve ulaşım, fosil yakıtların yerini almak için hidrojen arıyor. Suudi Arabistan, Mart 2022’de 5 milyar dolarlık bir yeşil hidrojen projesine başladı. Proje, elektroliz yoluyla günde 650 tondan fazla hidrojen üretmek için rüzgar ve güneş enerjisi kullanmayı hedefliyor. Elektrikli araç ve şarj altyapısındaki artış ile tüm büyük ekonomilerde yeni ve daha yeşil enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar, akıllı şebeke/akıllı şehir çözümlerine yönelik yatırımları ve enerji endüstrisinden IoT harcamalarında genel bir artışı tetikleyecektir.
11- COVID-19 ile yaşamak
Aşılama çabaları milyarlarca doz uygulanmasıyla sonuçlanmış olsa da, dünya “COVID-19’u sona erdirme” anlatısından “COVID-19 ile yaşamaya” geçti. Dünyanın birçok yerinde COVID-19 vakaları yeniden yükselişte. Dünyanın geri kalanı açılmaya devam ederken, Çin yeni karantinalar bile başlattı. Aşılı nüfusun yüksek payı (çoğu gelişmiş ekonomide) ve görünüşte daha az tehlikeli olan Omicron varyantı, COVID-19’un artık İngiltere’deki gripten daha az ölümcül olduğu anlamına geliyor. Bununla birlikte, yüksek vaka oranı ve karantina korkusu, uzaktan izleme ve kontrol gibi bazı IoT kullanım durumlarına yapılan harcamaların büyümesini daha da artıracaktır. Akıllı masa takibi ve hava kalitesi izleme, gelecekte modern ofis binalarında muhtemelen daha yaygın hale gelecek.
12- Yapay zekanın olgunlaşması
IoT’nin benimsenmesiyle ilgili 2021 araştırması, şirketlerin yalnızca %16’sının IoT projelerinin bir parçası olarak yapay zekayı tamamen benimsediğini, %70’inin ise bunu kullanıma sunduğunu veya bir pilot uygulaması olduğunu gösterdi. Yapay zekanın IoT için önemi artıyor. Yeni yazılım araçlarının mevcudiyeti, basitleştirilmiş AI çözümlerinin geliştirilmesi, AI’nın eski uygulamalara dahil edilmesi ve donanımındaki ilerlemelerin Nesnelerin Yapay Zekasını (AIoT) artırması bekleniyor ve AIoT pazarının 2026 yılına kadar 102,2 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
13- Bulut tedarikçisinin IoT’ye odaklanması
Buluta kurumsal iş yükü geçişi devam ederken, üç ana hiper ölçekleyici (Microsoft, AWS ve Google) IoT’ye önemli ölçüde yatırım yapmaya devam ediyor. İletişim hizmetlerini etkinleştiriyorlar, sektöre özel hizmetler sunup dijital ikizleri IoT bulutlarının temel bir unsuru olarak uyguluyorlar. Hiper ölçekleyiciler birçok yönden IoT’nin bel kemiği haline geldi ve devam eden güçlü taahhütlerinin önümüzdeki yıllarda genel IoT pazar büyüklünü daha da artırması bekleniyor.
14- Bağlantı
5G, Mobil Dünya Kongresi 2022’de en çok tartışılan konu oldu. 5G’nin yanı sıra, son yıllarda LPWAN ve Wi-Fi 6 dahil olmak üzere bir dizi nispeten gelişmiş bağlantı teknolojisi tanıtıldı. Daha düşük fiyatlarla daha güçlü bağlantı elde etme yeteneği, IoT pazarını beslemeye devam ederken işletmelere kendi özel 5G ağlarını kurma yeteneği sunma gibi yeni kavramlar sağlıyor.
15- Artan siber güvenlik olayları
Toyota, bir tedarikçinin 13.000 adetlik üretimin kaçırılmasına neden olan bir siber saldırıya uğramasının ardından 14 Japon fabrikasında üretimi askıya almak zorunda kaldı. 2021 yılının ortalarında bir fidye yazılımı saldırısının ardından Colonial, tarihinde ilk kez tüm boru hattı ağını kapatmak zorunda kaldı. Dünyanın en büyük et tedarikçisi bir siber saldırının ardından üretimi durdurmak zorunda kaldı. Bu örnekler, IoT’nin karşı karşıya olduğu riskleri gözler önüne seriyor.
16- Çip sıkıntısı
2021’de, küresel arz sıkıntısı nedeniyle 20 milyon hücresel IoT yongası eksikti. Eksiklik, yarı iletken endüstrisi ve çok sayıda müşteri için ciddi bir sorun olmaya devam ediyor. Yine geçtiğimiz aylarda İspanya’da düzenlenen Mobil Dünya Kongresi’nde (MWC 2022), 40-50 haftalık çip teslim sürelerinin yeni endüstri ortalaması haline geldiği, çipleri yeniden tasarlamanın ve ön ödemeli sipariş vermenin sektör için standart bir iş uygulaması haline dönüştüğünü öğrendik.